Anayasal hak olarak işçilere verilen Yıllık izin hakkı vazgeçilmez bir haktır. Günlük uygulamada işçiler iş sözleşmesi sona erdikten sonra yıllık izin alacağının içerde kalması durumunda hakkını aramamakta ve 10 sene öncesinin izni kaldı o geçmiştir anlayışı ile alacağının peşine düşmemektedir.
Bu konuda şunu unutmamak gerekir. Yıllık izinde zamanaşımı süresi 5 yıl olup, bu süre işçinin iş akdinin sonlanması ile başlamaktadır. İşçinin iş sözleşmesi işçi tarafından, işveren tarafından sonlandırılmasının yada emeklilik sebebiyle bitmesinin hiçbir farkı yoktur. Önemli olan işin sonlanma tarihinden sonra başlayacak 5 yıllık süredir.
İşçi çalıştığı süre boyunca zamanaşımı süresi olan 5 yıllık süre işlemeyecektir.
Yıllık izin alacağının faiz başlangıç tarihi ise dava tarihi olup, uygulanacak faiz oranı ise yasal faiz oranıdır.
Eğer işçi işverene karşı dava açmadan önce bir ihtar çekti ise yada yazılı ispat vasıtalarından birisi ile yıllık izin alacağını istemiş ise bu kez faiz başlangıç tarihi bu temerrüt tarihi olacaktır. (Yerleşik Yargıtay kararları bu yöndedir)
Yargıtayın bu konuda vermiş olduğu bir karar ise dikkat çekicidir. Yargıtay işçinin iş sözleşmesi devam ederken Yıllık izin alacağının tespiti davası açmasında işçinin hukuki yararı olduğuna karar vermiştir. Bu sebeple işçiler çalışma süreleri boyunca her zaman işverenden Yıllık ücretli izninin olup olmadığını tespit ettirebilecektir. Konu detaylı ve ayrıntılı olup, bu tip bir düşünce içerisinde olunduğunda konusunda uzman bir avukattan bilgi almanız menfaatinize uygun olacaktır.